Şişmanlık (obezite) tüm dünyada sıklığı gittikçe artan ve beraberinde getirdiği sağlık sorunları ile insanların yaşamlarını kısaltan ve yaşam kalitelerini bozan bir hastalıktır. Günümüzde başlı başına öldürücü bir hastalık olarak görülmektedir. Tüm dünyada obezite sorunu büyük bir hızla yaygınlaşmaktadır ve sağlık sorunlarına ek olarak komplikasyonlarının tedavisi için milyonlarca dolar harcanmaktadır
Obezite kişilerin sosyal aktivitelerini etkilemekte, gerek okul ve gerekse iş ile aile yaşamını olumsuz etkileyip psikolojik bir oluşturmaktadır. Obesite tanısı kolay koyulabilen bir hastalıktır, klinikte tanıda en çok uygulanan yöntem Beden kitle indeks’idir (BKI).
(body mass index = BMI). BKI, kişinin kilogram cinsinden ağırlığının, boyunun metre cinsinden karesine bölünmesi ile bulunur. Buna göre:
* 18.5 altında ise kişi ZAYIF
* 18.5 - 24.5 arası NORMAL KİLOLU
* 25 - 29.9 arası FAZLA KİLOLU
* 30 – 39.9 arası ŞİŞMAN (obez)
* 40 üzeri Morbid Obez (ölümcül şişman) veya acil tedavi gerektirecek kadar şişmandır.
Obezitenin getirdiği sağlık riskleri BKI’ i 25’in üstünde yani fazla kilolu düzeyde başlar. BKI vücuttaki yağ dokusu hakkında fikir verir. Kasları çok gelişmiş sporcularda, ödem ve vücut boşluklarında sıvı toplanması olanlarda ve gebelerde BKI yalancı olarak yüksek bulunabilir.
Son yıllarda yağın vücudun neresinde toplandığı önem kazanmıştır.Yağın ön planda gövdede ve iç organlarda toplanması kol ve bacaklarda toplanmasına göre daha risklidir.
Erkeklerde android-abdominal obezite (göbek ve çevresinde yağ birikimi) genelde metabolik komplikasyonlar ile ilgilidir. Metabolik kompllikasyonlar arasında hipertansiyon, insulin direnci, hiperürisemi, dislipoproteinemi sayılabilir. Kadın tipi yağlanmada (jinekoid obezite) yağlar kalça ve basenlerde toplanır ve beraberinde erkek tipi yağlanmaya kıyasla daha az metabolik komplikasyonlar görülür.
Karın çevresi ölçümü yağın dağılımını tespit için önemlidir. Erkekte 102, kadınlarda 88 cm’nin üstü metabolik sendrom için artmış riski gösterir.
Bir başka göstergede bel/basen oranıdır, bu oran android ve jinekoid tipte obeziteyi ayırmada kullanılır. Erkeklerde bu oran 1.0’dan, kadınlarda 0.6’dan daha fazla ise android obesiteden bahsedilir.
Toplumda obezite sıklığı neden böylesine salgın tarzında artış göstermektedir.Bunun yanıtı genetik ve çevresel faktörlerde yatmaktadır.Yaşam şekli, yemek alışkanlığı şişmanlığı destekleyici tarzda olmakla birlikte, iştahı hipotalamus ayarlamaktadır. Yağ metabolizmasını düzenleyen bir çok nörohumoral mekanizmalar bozulabilir ve şişmanlık oluşur.
Fazla kilolularda ve obezlerde artan sağlık riskleri aşağıda sıralanmıştır. Bu bakımdan mutlaka fazla kilolu olan kişiler, bu kilolardan kurtulmalıdır.
Obezite ve fazla kiloların neden olduğu bazı hastalıklar:
1.Kalp ve damar hastalıkları
* Hipertansiyon
* Kalp krizi
* Kalp yetmezliği
2.Beyin- Damar hastalığı
* İnme hastalığı (felç)
* Bellek sorunları
3.Metabolik hastalıklar
* Şeker hastalığı (tip 2 diabetes mellitus)
* Kolesterol ve trigliselid yüksekliği
* Adet sorunları
* Polikistik over sendromu
* Gut hastalığı
4.Kas ve İskelet sistemi sorunları
* Eklem harabiyeti (diz/ kalça artrozu)
* Bel ağrıları
* Bel fıtığı nüksü
* Sırt ağrıları
* Topuk dikeni
5.Solunum sistemi problemleri
* Uyku apne sendromu
* Nefes darlığı
* Horlama
6.Deri sorunları
* Pişikler
* Mantar enfeksiyonları
* Varis
* Selülit
* Göbek fıtığı
7.Ruhsal değişimler
* Depresyon
* Anksiyete
8.Bazı kanserlerin sıklığında artış
* Meme kanseri,yumurtalık ve safra kesesi kanseri
9.Sindirim sistemi sorunları
* Kabızlık
* Reflu özefajiti
* Mide fıtığı
* Karaciğer yağlanması
* Safra kesesi taşı
Bu risklerden dolayı obez insanlarda diğer insanlara oranla mortalite ve morbidite artışı söz konusudur.
Şişmanlığın getirdiği bu risklerin hemen hepsi kilo kaybı ile geri döner.Bu nedenle obezitenin tedavisi ve kilo kaybı son derece önemlidir.
Şişmanlık AKUPUNKTURla tedavi edilebilen bir hastalıktır. Detaylı bir AKUPUNKTUR muayenesi ile tüm dengesizlikler saptanır ve ortadan kaldırılır. Fazla yeme, iç kazıntısı, stresten aranma, gece yemeleri, kan şekeri düşmeleri, kabızlık, sinirlilik hali, böbreküstü bezi hypofizer ve gonadal hormon bozuklukları giderilir. En önemlisi iştah merkezi uyarılır ve dengelenir.Tüm bu uyarılar AKUPUNKTUR noktalarına yapılan iğne-lazer ışınları gibi uygun uyarıcılarla gerçekleştirilir.Bu tedavi tamamen doğaldır ve yan etkisi yoktur.
Günlük enerji harcamasından 500kcal düşük tüm gıda unsurlarını içeren dengeli ve sağlıklı bir beslenme ile tedavi desteklenir.
Davranış terapisi ile egzersizin eklenmesi kilo vermeyi destekler. AKUPUNKTUR ile kilo tedavisi haftada bir kulak ve vücut AKUPUNKTUR'unun birlikte uygulandığı seanslarla yapılmakta olup ayda 3-10 kg verilebilmektedir. Kişinin hedeflenen kiloya indikten sonra bu kiloda kalmasını sağlamak amacıyla kilo koruma programı da yürütülmektedir.